tanıştığımız gün

Tanıştığımız Gün

Tanıştığımız Gün

sgaraOnunla tanıştığımızda daha 14 yaşındaydım, o ise benden oldukça yaşlıydı. Hayatına giren ilk kişi değildim son kişide olmayacaktım kuşkusuz. Herkes bu beraberlik için yaşımın çok küçük olduğunu düşünüyordu.Aslında hic bir zaman yaşınızın uygunluğu söz konusu olmaz böyle bir ilişkide…

   İlk önceleri sadece yakın arkadaşlarımla paylaştım küçük sırrımı. Sadece gönül eğlendiriyordum onunla (ne kadarda aptalmışım) Aileme anlatamazdım. Sanırım kıyametin kopması diye adlandırılan durum, olanca gerçekliğiyle çıkardı karşıma…

   Gizledim, gizledim. Başlangıçta çok seyrek buluşuyorduk. Daha sonra buluşmalarımızın sayısı arttı. Gönül eğlendirmek demiştim ya,palavra…Çok zaman geçmesine gerek kalmadı hayatımda kapladığı yeri anlamam için.Evet onu seviyordum.Ama yinede aklımda hep aynı düşünce vardı: (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Güven Kaybı

Güven Kaybı

guvenÖyle bir noktaya geldik ki, artık güven adına küçücük şeylerle avunur olduk. Araçta unutulan paranın getirilip teslim edilmesi, yolda bulunan cüzdanın sahibinin aranması haber bültenlerinde önemli haberler haline geldi. En tabii insanlık görevini yerine getirmek bir hüner sayılmaya başlandı.

İnsan hayatta hiçbir şeyi tek başına başaramaz. Mutlaka birilerinden destek alır, yardımlaşır. Bu nedenle her başarının ardında birilerinin desteği vardır. (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Bitmeyen Hazine: İktisat ve Kanaat

Bitmeyen Hazine: İktisat ve Kanaat

iktisatİktisat, her işte dengeli olmak, ölçülü davranmak, orta yolu tutmak, güce göre yük almak, israftan kaçmak ve aşırılıktan sakınmaktır. Kanaat ise, kararını bilmek, eldeki ile yetinmek, ihtiyaç dışındaki şeylere göz dikmemek, az mala sahipken korkmamak ve çok mal içinde şımarmamaktır.

İktisat ve kanaat iki büyük hazinedir. Bu hazineye fakirlerden çok zenginler muhtaçtır.

İktisadın zıddı israftır. İsraf, ihtiyacın dışında harcama yapmaktır. İsraf eden kişi (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Facianın Habercileri

Facianın Habercileri

gemiİsveçli resim sanatçısı Caterine Burevik (37), Estonya feribotu ile bir deniz yolculuğuna çıkmış, fakat bu büyük yolcu gemisi 28 Eylül 1994 tarihinde Baltık Dennizi’nde batarak denizcilik tarihinin en büyük deniz kazalarından biri meydana gelmişti.

    Ressam Caterina Burevik de, bu gemide bulunan 852 kişi ile birlikte hayatını kaybetmişti.

    28 Eylül 1994 tarihindeki bu büyük deniz faciasının ikinci yıldönümünde, Ressam Burevik’in ölmeden kısa bir süre önce yaptığı 40 adet siyah-beyaz oyma baskı eser, ailesi tarafından onun anısına sergilendi.

    Ne kadar enteresandır ki, sergilenen resimlerin tümünde dalgalar, kayalıklar, can yelekli, suya batan ya da yüzen insanlar tasvir ediliyordu. (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

 Sahip Olduklarımızın Değeri

 Sahip Olduklarımızın Değeri

somunekmekvarSahip olduklarımızla yetinmeyip, daha fazlasını istemek belki fıtratımız gereği. Ancak isteklerimizin sınırsızlığı ve onları elde etmekteki hırsımız, sahip olduklarımızın değerini unutturan körlüğe itiyor bizi. Hep daha çok ve daha özel şeyler istiyoruz.

Halbuki sahip olduğumuz her şey başlı başına birer nimet. Ve bu nimetlerin herkeste bulunuyor olması da kıymetini azaltmaz. Bütün insanlarda bir çift gözü bulunması gözümüzün değerini nasıl azaltabilir ki? Ya her an (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Toplumsal Şiddet Bizim De Kapımızda

Toplumsal Şiddet Bizim De Kapımızda

siddetSon yıllarda medyada şiddet konusu yoğun bir şekilde tartışılmaya başlandı. Artık ülkemizde de toplumun her kesiminde sıklıkla rastlanan şiddet olgusu, üzerinde ciddiyetle durulması gereken sosyal bir mesele haline geldi.

Ailede şiddet, okulda şiddet, sokakta şiddet, iş yerinde şiddet… Medyada ise haber olarak sunulan olayların çoğunluğu şiddet içermekte. Sadece gazete okumak veya televizyon seyretmek bile yoğun bir şiddet olgusuyla yüz yüze gelmek demek.

Şiddet içeren olaylara bakarak iki önemli tespit yapmak mümkün: (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Cömertlik İmtihanı

Cömertlik İmtihanı

comertYemen hükümdarı, oldukça cömert idi. İhsanları her yere yayılmasına rağmen, Hatim-i Tai’nin cömertliğinden bahsedilmesine tahammül edemez.

Sarayında herkese büyük bir ziyafet verir. Zengin fakir herkes yer. Halkın, (Hükümdarın ziyafeti ne kadar muhteşem oldu, neredeyse Hatime yaklaştı) dediğini duyunca, Hatim sağ kaldıkça, cömertlikte birinci olmasına imkan olmadığını anlar, onu öldürtmeye karar verir. Çok güçlü bir genç bulup eline yirmi altın verir. İşi bitirince de, yirmi altın daha vereceğini söyler. (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Rüzgar

Rüzgar

ruzgarÇok yakışıklı genç bir adam Amerikanın batısındaki bir çiftliğe iş başvurusunda bulunmuştu.

    Çiftliğin sahibi ona özelliklerini sorduğunda genç adam kendine güvenen bir edayla şöyle cevap vermişti:

    “Rüzgar estiğinde dahi uyuyabilirim”

    Bu söz yaşlı çiftlik sahibinin kafasını çok karıştırmıştı, fakat bu zeki genç adamdan da çok hoşlanmıştı, bu yüzden onu işe aldı. Birkaç gün sonra yaşlı çiftlik sahibi ile karısı geceyarısı çok sert ve şiddetli bir rüzgarla uykularından fırladılar. Bir sorun çıkma ihtimaline karşı (daha&helliip;)

Yanlış Savunmanın Bedeli

Yanlış Savunmanın Bedeli

kaza“Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin yaptığı (işler) yüzündendir.” (Kur’an-ı Kerim, Şura-30)

    Portekiz’de 27 yaşındaki Sophie Lagoa ismindeki bir kadın sürücü, sarhoş bir vaziyette araba kullandığı gerekçesiyle trafik polisleri tarafından yakalanarak mahkemeye sevkedilir.

    Kadın, oldukça ağır olan bu trafik cezasından kurtulabilmek için sahasında çok iyi bir avukat olan Eduardo Borja ile anlaşır. Avukat, bütün mesleki marifetlerini kullanarak bayan Sophie’yi ceza almaktan kurtarır. (daha&helliip;)

tanıştığımız gün

Bir Kere Adın Çıkmaya Görsün

Bir Kere Adın Çıkmaya Görsün

sirtlanAkşam üzeri Nil kıyısında bir sırtlan, bir timsahla karşılaşır. Durup birbirlerini selamlarlar.

Sırtlan sorar:

“Gününüz nasıl geçti efendim?” Timsah şu cevabı verir:

“Çok berbat bir şekilde. Kimi zaman eza ve cefa ile ağlıyorum. Çevremdekiler ise, ‘bunlar yalnızca timsah gözyaşları’ diyorlar. Bu beni anlatılamaz derecede yaralıyor.” (daha&helliip;)